ne zaman geldim buraya gerçekten bilmiyorum.
daha dün, 18 yaşımı doldurunca kazanacağım özgürlüğü, gece matinesine sinemaya gidebilmeyi, araba kullanabilmeyi, tek başıma tatil yapabilmeyi hayal ederken; bir anda 30'ların sonunun kadınların en güzel zamanları olduğunu ne zaman savunmaya başladım hatırlamıyorum.
anladım, hayat iki aşamalıymış:
1- yaşayıp unuttukların.
2- yaşamak için planladıkların.
Yaş almak, sınırsız aşık olabilme zevkinden vazgeçip ömür boyu sadece birini sevme, sadece onun tarafından sevilme limanına sığınmak demek, ki ah ne güzel hissettiriyor şimdi o duygu bana.
aşklar, acılar, kahkalar, gözyaşları, küfürler, aşk dolu sözcükler hepsi ama hepsi şimdinin temeline döktüğüm harçmış meğer ki. o temeli dökmezsem bunu inşa edemezmişim.
hadi bakalım, daha yeni başladık... otuz altı ulan!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder