2 Haziran 2009 Salı

iyi ki doğdun kardeşim

doğum tarihlerimiz arasında sadece 18 ay var. bu demek oluyor ki, geldiği günü hatırlamıyorum. ben zeyn kadar şanslı değilim yani. o, ikimizin geldiği günü de gayet net biliyor çünkü. doğduğu günü hatırlamıyorum tabi ama, aklımın erdiği günden bugüne kadar onunla geçirdiğimiz her günü hatırlıyorum.


onu çok kıskanmışım tabi doğduğunda. daha aklım o kadar ermiyomuş ama kendimce birtakım psikolojik tepkiler göstermişim annemin anlattığına göre. benim üzerime gelmekle sanki bir hata işlediğini biliyor gibi hep benden büyükmüş gibi davrandı bişeyleri kapatmaya çalışırmışçasına. nüfus cüzdanlarımızda doğum tarihlerimiz yazmasa, kesin ben yanlış biliyorum diyeceğim. ben onun ablası değilim de sanki o benim ablam. ben gezdim, o evdekileri idare etti, ben kudurdum, o etrafı düzeltti, ben küstüm o barıştı, ben harcadım, o biriktirdi. hatta hatta o kadar iyi bir kardeş ki o, hep ben yedim ama o kilo aldı :)


babannem biz küçükken onu "ak gülün iç yaprağı" diye severdi. düşünün yani o kadar beyaz, o kadar derinde, o kadar temiz ve nadir... sanki ben hep sokak kedisi, o ev kedisiydi.


kardeşim benim, iş ortağım, yoldaşım, sırdaşım.... canını sıkan biri ya da herhangi birşey olursa ablan burda biliyosun. lisedeyken nasıl giderdim seni korkutanların sınıflarını basmaya, şimdi de öyle giderim sen merak etme :)

seni seviyorum jo, iyi ki doğdun...

Hiç yorum yok: